Selamlar Kronos.
Başlıyoruz... 

DELİ OCAĞI iftiharla sunar...


Günümüzün, tüketimi merkezine almış olan toplumunda dikkati üzerinize çekmek ve ilginin dağılmamasını sağlamak için doğru bir giriş cümlesi çok önemli. Ben de sayfayı açınca bunun üzerine düşündüm. İnsanlar ilk okuduğu, ilk duyduğu, ilk gördüğü şeye göre yargı oluşturup karar veriyor. Bu aşırılık ve yüzeysellik insanları hem kalitesizleştiriyor hem de unutkan ve yaşanmışlıklardan ders alamayan et yığınları haline getiriyor.
Mesela deltagücü...
Sanki yıllarca DELİ hegemonyasında bir kale içerisine sığışmak zorunda kalmamış, her şeylerini kaybetmemiş, binlerce vurgun altında rezil olmamış, kendi merkezlerinde aylarca tatilde beklememiş, DELİ'den kurtulmak için başka ittifaklara ev ziyaretlerinde bulunmamış, yağmalar ve ızdırap altında yıllarca inin inim inlememiş, birleşim sırasında -DELİ daha önce gideceği yeri belirtmesine rağmen- ittifak halinde Zelus sunucusuna gelmeye korkup Kronos sunucusuna sığınmamış, bundan daha birkaç ay önce DELİ liderine anlaşma istediklerini söylememiş gibi burada -Kronos'ta- kalelerinin büyüklüğüne ve Deltadaki haline göre nispeten daha az gedik olmasına güvenerek kendilerini olmayan bir yerde görmeye başlamışlar...
Ne büyük bir hata. Ne büyük bir hata...
Yazık ki deltagücü bu oyunda DELİ olduğu sürece hep buruk hep yarım kalacak. Bunu zaten biliyorlar. Ama daha önce de belirttiğim gibi, tüketim toplumu... Yüzeysel değerlendirmeler ve kalitesizliğin getirdiği unutkanlık ve basiretsizlik ile geçmişten alınmayan derslerin gölgesinde verilen yanlış kararlar.
Ne mi anlatmaya çalışıyorum... Bu tarlagücü Kronos'ta eski görkemli günlerinde olmayan ittifaklara karşı üstünlük kurmayı başardı diye onlara yanaşanların ne kadar yanlış kararlar verdiğini anlatmaya çalışıyorum.
Operasyon : ŞAH
Konu : Baş düşman Şevket
Bölüm I : Oyun Başlıyor

Gözyaşı, basiretsizlik, korku, çıkarcılık, hainlik, adam kayırma ve ittifak malını kötüye kullanma gibi suçlar üzerine inşa edilmiş yarı mermer yarı deniz kumu olan tarlagücü surları, yılların verdiği yıpranma ve yağmalardan sonra boşalan ittifak kasası yüzünden bakımsız, çarpık ve delik deşik... Amca yeğen modeli ile ittifakın önemli noktalarına gelmiş iş bilmez yöneticiler, birkaç sikke karşılığı rahatlıkla alınabilen nöbetçiler ve günlük korsan puanı basmaya zorlanırken kişi başı ortalama 50 yağma yemiş tarlagücü ahalisi... Hayattan beklentisi kalmamış ve büyük işler yapacak inanç içlerinden sökülmüş bu güruh DELİ'nin keskin kılıcından server birleşme ile kurtulmuş, daha seri korsan puanı basmak için kaledeki eksik koltuklara rüşvetle yeni pompa yağcılarını oturtmuş ve hatta uuuzuun bir aradan sonra DELİ dışındaki bir ittifaktan galibiyet alarak nicedir tatmadıkları huzuru bir nebze de olsun deneyimlemişlerdi. Ve hatta yıllar sonra ilk kez forum sayfalarında görüntülenip ittifakça samimi pozlar vermişlerdi.
Vurdukça arsızlaşan, kestikçe ağlayan, rüzgardaki kuru yaprak misali bir o yana bir bu yana savrulan tarlagücü Kronos'ta DELİ'nin varlığından haberdar olduğu için oldukça hızlı biçimde müttefiklik arayışına girmişti. Yolunacak kazı 40 kilometre öteden tanıyan, müttefik bulmak için diğer ittifaklara sülük gibi yapışan, kanlarının son damlasına kadar emip işi bitince posasını atan pompanın sağ kolu (kod adı derin tarla) olan şahsın üstün uğraşları ile zavallı şah deltagücüne yem edilmişti. Parazitin konağına çöktüğü gibi şaha çöken detagücü yönetimi ittifakın içini hortumlamış, depoları ve kasaları boşaltmış, şah ittifakının makam odalarına pompanın boydan posterini astırmıştı.
Mottoları tekti, motivasyonları birdi; Baş düşman Şevket'e karşı birleşmek. 
Önceden uyarılması rağmen attığı bu anlamsız adım ile bariz hedef haline gelen şah, eşine az rastlanır türde bir pres ile boğulmaya başlamıştı. DELİ'nin bir günde aldığı raporu ömrü hayatında bir arada göremeyen şahlılar soluğu anlaşmada önemli rol oynayan saimin yanında aldılar.

Tosun pasa: Saimim ben şimdi konuya gireyim, biz niye geldik şimdi onu söyleyeyim ben sana. Bizim kardeşim general deposuna ihtiyacımız var sende haram asker gemi vardı. Bak adamlar geldi merkezimizde bizi birbirimize sürterek kıvılcım çıkartıyor.
Saim: Yok ki tosunum. Bu pompa var ya iliğimi kuruttu hepsini alıyor benden.
vipersnake: Nasıl alıyor ya?
Saim: Bazı benim tekliflerime general deposu karşılığı cevap veriyor.
Arjen: Eee müttefik değil miydik?
Saim: Müttefikiz, müttefikiz agam. Onunla bu bir mi? Şimdi bu pompanın yaptığını herkes yapmaz. Bu yapıyor, üfffff. 
Tosun pasa: Ne güzel işte.
Saim: Güzel de her seferinde 5 milyon depo 5 milyon depo... İliğimi kuruttu.





PUNISHER: Abi, ne gibi şeyler istiyorsun mesela merak ettim de?
Saim: Korsana girdik beraber... Ama anlatılmaz devamı. Allah seni inandırsın ben bile kendime söylemeye korkuyorum.
Öyle böyle değil punisher. Bak sakın girme bu toplara. Bu korsan dünyası bak aman diyeyim. Yağma yemekten daha beter.
Düşme puniherim.
Punisher, bak valla düşme ha, sonu yok.
Punisherim, uğra bir ara punisherim.
Bölüm II: Piyon Fedası

Tosun pasa: Eee kaldık mı şimdi böyle yağmalanmış deltagüclü gibi ortalıkta.
Arjen: Beyler başkasından fayda yok. Kendi işimizi kendimi göreceğiz. Birlikte hareket edersek bölgeye geleni halledebiliriz.
vipersnake:

Tosun pasa: Kanka sen önden bir yokla bakalım ben hades basan... Şey yani toparlanana kadar.
Arjen:







Arjen: Aloooo.
Tosun, Punisher ! Gelsenize artık. Tek kaldım yetemiyorum her yere.







Arjen: Birader gelsenize artık. Kapattı adam tüm adayı.
Her yerden vuruyor takip edemiyorum.










Arjen: Ya ben bu ittifaktan değil miyim ya... Şurada birkaç saat için çektiklerime bak.
Desteğe gelen yok, yardım eden yok. Aksiyondan kurtulayım diye bile yardım etmediniz.
Adam beni aksiyonladı aksiyonladı, adadaki heliosa fırlattı. Bana, kendi adamda yağma yedirttiniz.
Çığlıklar, yardım çığlıkları... Allah'ın belaları siz neredesiniz...
Piyon gibi önden gönderdiniz, gemi kalmadı kesilmekten, bir kişi de demiyor ki ya bu Arjen iyi mi, sağ mı, bir şeye ihtiyacı var mı...

Bölüm III: Şah !

Saim: Arjen bize iyi zaman kazandırdı. Ama çok kötü kesilmiş be... Bak punisher gör bunları, düşme tamam mı?
PUNISHER: Tamam abi.







Saim: Şunun aksiyon attığı limanları tutalım bari. Yoksa sıfırlayacak hepimizi.
PUNISHER: Aksiyon nedir abi?
Saim: Bak puunisherim. Geçen gün pompayla bi felsefe romanı okuyoruz. Orada Sokrates ne diyor biliyor musun?
Merak ettiğine dönüşürsün. Sana diyorum punisher, düşme, dönüşme, merak etme, etme gardaşım.
PUNISHER: Tamam abi.
Saim: Punisher, düşme yav. Kurban olayım uğra punisherım. Gel de destek olursun savaşa biraz...






Tosun pasa: Ben çıkıyorum bunun aksiyon attığı limanlara. Zaten oralarda gemileri düzensizdir.
Limanları biz kapatalım oradan biz karşı aksiyon atarız.

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10


Tosun pasa: Operasyon başarısız oldu gençler. Limanlarda kesti gönderdi adam beni.
Saim: Aksiyonlara hala devam ediyor. Füzelerim... 







Tosun pasa: Kardeş bu böyle olmayacak. Adamı durduramıyoruz bari gidelim anlaşalım, rica edelim aksiyon atmasın.
Saim: Olur bi konuşayım ben.
Tosun pasa: Çabuk bak yine aksiyon geliyor.

Tosun pasa: Yav hadi bak aksiyonlar limana vurmaya başlamış bile !
Saim: Ihh, gitti füzelerim.

Bölüm IV: ŞAH MAT...

Tosun paşa: Akın akın geliyor, dalga dalga geliyor.
Saim: Bu durmayacak tosunum. Off a bas dedim, onu da yapmıyor. Biz mi off a bassak?
Tosun pasa: Nasıl yani?
Saim: Yav verelim limanları kurtulalım be. Canımızdan, füzemizden balonumuzdan değerli mi ki bi liman, ha?
Tosun pasa: Doğru diyorsun. Belki uzun aradan sonra rahat bir uyku uyuruz.









Saim: Arjen kesildi, tosunum zaten kayıp, viper üçüncüye tatile alıyor... Punisherim de düştü.

Saim: Bu da vurmaya devam ediyor.
Vay kül benim başıma...


Saim:





Bu oyunda deltagücünün yanında olan DELİ'nin karşısında olur. DELİ'nin karşısında olan bertaraf olur.
DELİ'nin karşısında olan harap olur, virane olur.
DELİ'nin liderini baş düşman edinenlere de yazık olur.
Yapılan hataların ibret olması temennisi ile...
DELİ Entertainment Sundu.
